Ruhumuz (psikolojimiz) narin bir çiçek gibi uygun ailede, uygun çevrede, uygun etkileşimlerle filizlenir, büyür ve gelişir.
Ruhen ya da zihnen sağlıklı bireyler de türlü sorunlar yaşar ancak davranışlarını kontrol edebilir, kendisi ve çevresi ile esnek bir denge ve uyum içindedir, sınırlılıklarını bilir, ip uçlarını kullanabilir, etrafında neler olup bittiğine dair doğru bir resim oluşturabilir… Kendini geliştirme yönünde gerçekçi planları ve çabası, bağımsız karar verme ve onları uygulama kapasitesi vardır: dinlenme ve sosyal aktivitelere zaman ayırır, içtenlikle sever, gerektiğinde «hayır» diyebilir, gündelik streslerle başa çıkabilir, ölçüsüz korku ve kaygılar taşımaz.
Ruhen sağlıklı olmak elbette mükemmellik değildir ama eksikliklerimiz bizi yalnızlaşmaya ya da yetmezliğe götürecek boyutlarda olmamalıdır.
Sağlıklı ve gelişmiş bireyler doğal, samimi, kendilerine ve çevredeki her varlığa saygılı, övgü ya da güvence arama peşinde koşmayan insanlardır.
Çağın artan rekabetçi ortamı sükunetimizi bozabiliyor. Daha fenası modern zamanlarda sürekli bir zehirli uyaran/ileti bombardımanı altındayız. Genç ve orta yaştaki bireyler daha enerjik, hırslı ve üretken ama çoğu zaman daha gerginler. Maalesef hassas/duyarlı insanlar daha kırılgan/incinebilir durumdalar.
Olumlu yönde hiçbir denetimin olmadığı, başta ruh sağlığı olmak üzere herkesin “her şeyin uzmanı” rolüne soyunduğu, asılsız/yanıltıcı unvanların, süslü cümlelerin, parlak imajların ön aldığı sosyal medya/internet dünyamız ise belki en büyük talihsizliğimiz.
Ruhsal sağlığın ana öğeleri,
Özgüven,
Verimlilik,
Özeleştiri,
Sorumluluk
Sabır ve hoşgörü
Mizah ve hobiler,
İnsancıllık, empati ve paylaşımcılık olarak sayılabilir.
Nesiller boyu örselenmiş bir toplumun üyeleri olarak, neşesi ve güveni biraz az bireyler olsak da geleneksel yapımız içinde bize ayna tutan iyi dostların, destekleyici ailenin günlük sorunlarımızı çözmede önemli yararı olduğu açıktır. Öte yandan “ağır” sorunlar olmasa da, bir fobinin, takıntılı tutumun, ani öfkelenme gibi durumların uzman desteği alınmaması halinde yaşamı altüst edebildiğini de unutmayalım. Çevremizdekilerin de gözlemlediği psikolojik sorunlarımız için tedavi aramaktan asla kaçınmamalıyız. Bilim dışı arayışlar, “her şey kafada biter” sloganları, işe yaramayışı bir yana istismara ve çözümsüzlüğe götürür.
Genelde ruhen sağlıklı oluş huzurlulukla, mutlu oluş ise özgüvenle kendini gösterir.
“Olgun insan kendine gülebilen insandır” .