Bipolar hastalık, iki uçlu duygudurum bozukluğu, bipolar afektif bozukluk, manik depresif bozukluk, manik depresyon, manik atak
Dünya sağlık örgütüne göre bipolar bozukluk, en önemli toplum sağlığı sorunları sıralamasında 6. sıradadır. Acil müdahale olmadığında oluşturacağı şiddetli ruh hali dalgalanmaları potansiyel olarak pek çok yaşamsal kayba yol açabilir. Başlangıç yaşı eğitimin ve uzun vadeli ilişkilerin geliştiği geç ergenlik/erken erişkinlik dönemine rastlar; ve yaşam boyu tekrarlayabilen bir ruh sağlığı hastalığıdır.
•Doğrudan ve dolaylı maddi kayıplar hesaplanamaz boyuta ulaşabilir.
•İşgücü kaybı,
•Sosyal kayıplar,
•Suisid (intihar) riskinin en yüksek olduğu dönem depresyon dönemidir.
Bipolar bozukluk denince daha çok manik nöbet akla gelse de yaşamı daha çok etkileeyen unsur depresyon halleridir.
Teşhis, genellikle bir psikiyatrist tarafından kişinin tıbbi ve psikiyatrik öyküsü, semptomları ve bazen aile öyküsü temel alınarak konur. Fiziksel hastalıklardan ya da uyuşturucu/madde kullanımından kaynaklanan benzer semptomları dışlamak için de bazı testler yapılabilir.
Türleri:
-BP I: Depresyon ve mani atakları ile seyreden tip.
en az bir manik (veya mikst) atakla tanı konur.
Erkeklerde daha sıktır. Hiç depresyon atağı geçirmeyen erkekler (%38.9), kadınlara oranla (%4.1) daha fazladır.
-BP II: Depresyon ve hipomani atakları ile seyreden tip.
bu tanıda manik bir atağın olmaması buna karşılık en az birer depresif ve hipomanik atağın olması gerekir.
Kadınlarda daha sıktır ve çoğunlukla gözden kaçar.
-Hızlı döngülü tip: Yılda 4 ya da daha fazla atak (nöbet) söz konusudur.
-Mikst (karma) tip: Aynı dönemde hem manik hem depresif atak tanı kriterlerinin karşılandığı tablo.
Siklotimik Bozukluk: En az 2 yıl süre ile duygudurum dalgalanmalarıyla gidip, 2 aydan uzun süren belirtisiz dönem olmaması durumu.
Yaygınlık
• Yaygınlığı erişkin nüfusta yaklaşık %1’ dir ancak spektrum olarak ele alındığında bu oran % 6.5’e ulaşabilir.
•Başlangıç yaşı en sık olarak 15-25 yaş arasıdır. Cinsiyetler arasında fark yoktur.
•Hastalığın yaşanılan yer (şehir/köy) veya sosyoekonomik düzey ile bağlantısı hakkındaki veriler çelişkilidir.
•Irklar arasında bir fark yoktur.
Nedensel etkenler
Kalıtım
Bipolar bozukluktaki genetik kusur, muhtemelen sirkadyen pacemaker’ı (biyolojik pil) veya onu düzenleyen sistemleri tutmaktadır. Hastaların ışığa artmış duyarlılıkları, hastalığın bazen mevsimsellik göstermesi, serotonin ve dopamin disfonksiyonu ile sirkadyen ritm bozukluklarının ortaklığı, bozulmuş uyku ile duygulanım bozukluğu arasındaki bağlantıyı doğrular yöndedir.
-Psikososyal stresörlerin hastalığın erken dönemlerinde daha önemli rol oynaması, elektriksel ateşlenme ve davranışsal duyarlılaşma arasında paralellikler olduğunu düşündürüyor: Psikososyal stresör duyarlılaştırması.
Biyolojik
–Anatomik yapılar
–Endokrin süreçler
Hipotalamik-hipofizer-adrenal eksen
Hipotalamik-hipofizer-tiroidal eksen
Hipotalamik-hipofizer-gonadal eksen
Duyguların ifadesinin düzenlenmesindeki rolü nedeniyle prefrontal korteks üzerine çalışmalar yoğundur:
•Ön singulat ve DLPFK
•Ön singulat ve duyguların işlem surecinde rolü olan amigdala, talamus, orbitofrontal korteks ile bağlantıları
•Yeni çalışmalar özellikle sol taraftaki ön singulat hacmi ve gri cevher yoğunluğunda azalmayı düşündürmektedir.
Psikososyal faktörler: Hastalığın sebebi olmaktan çok tetikleyicisidir.
Nöroplastisite
Stres, hipokampal atrofiye yol açmakta, nörogenezisi engellemektedir.
Lityum (Li) ve valproat hücre koruyucu protein Bcl-2 nin açılımını artırmaktadır.
Li , nöron için yaşam belirtisi olan N-asetilaspartat düzeyini artırmaktadır.
Li’ un nöroprotektif etkisi bulunmaktadır.
KLİNİK BELİRTİLER
Genellikle başlangıç depresif bir atakla olmaktadır.
Manik nöbet
Duygulanımda belirgin şekilde yükselme (elevasyon) hali vardır. Genellikle aşırı neşe ve keyif hali vardır. Ancak öfke ve irritabilite de olabilir.
Psikomotor aktivite artmıştır (eksitasyon). Enerji artışı ile birlikte uyku gereksiniminde azalma olur.
Amaca yönelik aktivitelerde artış gözlenir, hastanın ev dışında geçirdiği zaman artar. Cinsel ilgi, istek ve güç artışı olur.
Değişik riskli girişimleri olabilir: Bu durum cinsellik, ekonomik ve kişilerarası ilişkiler alanında hasta ve çevresi için zararlı sonuçlar doğurabilir. Giyim kuşam ve makyaj alışkanlıklarında abartı olabilir. İştah artması da azalması da görülebilir.
Düşünce bozulması:
–Yapısı: soyutlama kusuru görülmemekle birlikte yargılama kusuru ve (psikoz gelişmiş ise) gerçeği değerlendirme bozukluğu olabilir.
–Akışı: genellikle hızlanma olur. Lögore vardır. Konuşmanın tempo ve ritminde artış görülür. Fikir uçuşması, “düşüncelerin zihinde adeta birbirleri ile yarıştıkları hissi” tipiktir.
–İçerik: aşırı özgüven, aşırı iyimserlik, kendine olağandışı olumlu özellikler atfetme, büyüklük temaları ve eğer psikoz gelişmiş ise genellikle mizaçla uyumlu (büyüklük, icat yapma, zenginlik, başkanlık, mehdilik, evliyalık) sanrıları görülebilir.
Tanı için,
Aşağıdakilerden en az üçü olmalıdır:
–Büyüklük hissi, benlik saygısında artma
–Uyku gereksiniminde azalma
–Her zamankinden fazla konuşma
–Fikir uçuşması, düşüncelerin yarışması
–Distraktibilite, dikkatin çabucak kayması
–Amaca yönelik aktivite ve enerji artışı
–Zevk veren etkinliklere aşırı ilgi, katılım, risk alma.
•Mikst (karma) nöbet dışlanmalıdır.
•İşlev kaybı, hastaneye yatış zorunluluğu olabilir.
•Semptomlar bir maddenin ya da alkolün veya ilacın kullanımına ya da genel tıbbi duruma bağlı olmamalıdır.
Hipomanik nöbet
Hipomani, maninin daha az şiddetli formu olup, bu tabloda günlük yaşamda belirgin bozulma, hastaneye yatış gereği ve psikotik semptomlar gözlenmez.
Hipomanik nöbetteki kişiler her zamanki hallerinden daha enerjik, üretken ve coşkulu hissederler ancak durumun farkında ve memnundurlar, gerçeklikle bağları kopmamıştır. Yine de muhakeme yetenekleri etkilenir, iş ya da sosyal alanda kontrolsüz, yanlış kararlar almalarına neden olabilir. Hipomani fazını genellikle şiddetli mani dönemi ya da majör depresif nöbetler takip eder.
Semptomlar bir madde kullanımına ya da genel tıbbi duruma bağlı olmamalıdır.
Depresif nöbet
- çökkün, üzgün, ümitsiz, huzursuz hissetmek
- enerji eksikliği
- konsantrasyon ve hatırlama zorluğu
- günlük faaliyetlere ilgi kaybı
- değersizlik duygusu
- suçluluk ve umutsuzluk
- kötümserlik
- özgüven kaybı
- halüsinasyonlar, hezeyanlar
- uyumakta zorluk çeekme veya aşırı uyuma
- intihar düşünceleri
Karma nöbet
Bipolar hastaların %40 ı hastalıkları boyunca en az bir karma atak gösterirler, karma özellikli mani kadınlarda daha sıktır.
Daha çok öfke, çabuk sinirlenme, anksiyete nöbetleri, hızlı ve basınçlı konuşma, ajitasyon, uykusuzluk, grandiyozite gibi belirtilerle karşımıza çıkar.
Daha uzun süreli olma eğilimindedir ve daha şiddetli psikopatoloji sergiler.
Anksiyete bozuklukları, madde kötüye kullanımı ve katatonik belirtiler daha sıktır.
Suisid oranı daha yüksek, hastalığın seyri daha kötüdür.
Hızlı döngülü tip
•Bir yıl içinde en az 4 atak gözlenir.
•Bipolar bozukluk hastalarının %14-50 gibi önemli bir oranında bu nöbete rastlarız.
•Borderline KB, madde kötüye kullanımı, hipotiroidizmle komorbidite sıktır.
Ayırıcı tanı
Özellikle karma, hızlı döngülü, psikotik olgularda yanlış tanı önemli bir sorundur ve kullanılan tedavi rejimi hastanın tüm yaşamını olumsuz etkileyebilir.
En sık konulan yanlış tanı unipolar depresyon, sanrısal bozukluk, şizofreni ve şizoaffektif bozukluktur.
Psödopsikoz, deliryum, DEHB, Alkol-madde bağımlılığı, kişilik bozuklukları özenle gözden geçirilmelidir.
Bipolar bozukluğun seyri
Bipolar bozukluk karmaşık ve uzun süreli bir mücadele gerektiren bir durumdur. Destekleyici aile, arkadaşlar ve profesyonel yardım, hastalıkla başa çıkarken büyük bir öneme sahiptir. Uygun tedavi ve sosyal destek bu birelerin stabil bir hayat sürmelerine yardımcı olur.
Teşhis, genellikle bir psikiyatrist tarafından kişinin tıbbi ve psikiyatrik öyküsü, semptomları ve bazen aile öyküsü temel alınarak konur.
Sakin yaşam tarzı ve düzenli uyku hastalığın gidişatında hayati önemdedir.
Hastalığın zamanla kontrol altına alınabilmesi için, doktor ve hasta arasındaki iletişim ve işbirliği önemlidir. İyi yönetildiğinde, bipolar bozukluklu bireyler aktif ve verimli bir yaşam sürdürebilirler.
•Manik nöbetlerin %60-70’i bir depresif atağın hemen öncesinde ya da sonrasında ortaya çıkarlar.
•Yaşlandıkça nöbetler arasındaki süre kısalır yani ataklar sıklaşır, aynı dozlara yanıt değişkenleşir.
Bipolar bozukluk tanısı farklı nedenlerle ilk hastalık döneminden ortalama 5-10 yıl sonra konabilmektedir.
•İlk mani dönemi genellikle erken erişkinlikte başlar ve daha şiddetlidir.
•Erkeklerde başlangıç yaşı daha erkendir.
•Bir manik nöbetin süresi ortalama 4-10 haftayı bulabilir.
•Tedavi altında da olsa hastaların %37’ sinde bir yıl içinde, %60’ında iki yıl içinde yeni bir atak gözlenir.
•Yinelemenin en güçlü belirleyicisi kalıntı belirtilerin varlığı ve komorbidite (yeme bozuklukları, madde kullanım bozukluğu, anksiyete bozukluğu…)’dir.
olumsuz gidişat etkenleri:
•Erken başlangıç
•İleri yaş
•Karma ataklar
•Uzun depresyon dönemleri
•Hızlı döngülülük.
Tedavi
Duygudurum düzenleyicileri, antipsikotikler, benzodiazepinler hassas doz titrasyonları, yakın hekim takibi ile uygun süre ve dozlarda uygulanabilirler
APA’nın yaklaşımı, erkenden kombine tedavilerle radikal müdahale yönündedir.
Psikososyal yaklaşım
•Psikoeğitim son derece önemlidir.
•Bilişsel davranışçı terapi.
•Aile terapisi.
•Kişilerarası – sosyal ritim terapisi: Monoterapi olarak önerilmez ama ekleme tedavileri kadar önemlidir.
•Hastanın hastalığı ve tedavisiyle uzlaşmasını kolaylaştırmak; tedaviye katılımını artırmak
•Kendine güvenini sağlamak
•Bireyin, duygu durumunu destabilize eden biyo-psiko-sosyal faktörleri farketmesine yardım etmek, uyum bozucu ya da yüksek riskli davranışları azaltmak kritik hedeflerdir.
•İşgücü kaybı, sosyal kayıplar…ve özellikle depresyon dönemide suisid riski ihmal edilmemelidir.
Bipolar bozukluk deyince genelde renkli ve dramatik tablosuyla manik nöbet akla gelse de bu hastalığı domine eden depresyondur.
Selam Kolay gelsin ..
Ben Bursa dan yaziyorum. Annem 17 yaşından bu yana bipolar duygu durum hastası şuanda yaşı 65 son 4 senedir annem yürümede zorluk yaşıyordu ayrıca bu son dönemler de artık oturduğu yerden bile bizler çok zor kaldırıyoruz titreme korku aşırı heyecan adım atarken bile bir adım Bile atamaz halde Prof doktor Sadık Sadikoglu annemin son 10 yıldır doktoru doktorumuz a danistigimiz da bu hastalık böyle bunlar beklenen şeyler dedi oda artık emekli olacağını ve başka bir hekime gidebilirsiniz dedi .
Ne yapacağımızı bilemiyoruz şuanda sadece ilaçlarını veriyoruz lithuril rexapin efeksor vb ilaçlar Annem gece altını ıslatma problemi de yaşıyor şu anda hayattan kopuk ve kendini inanılmaz derece de salmış durum da bizim de elimizden hiç bir şey gelmiyor size yazmak istedim bu hastalık yaşlılıkta böyle mi seyrediyor ? Bunun bir tedavi yolu varmi ?
Şimdiden ilginiz ve yardiminiz için çok teşekkür ediyorum hoscakalin ..
Doç. Dr. Güliz Şenormancı’yı önerebilirim