Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) başlıca üç belirti kümesine sahiptir:
•Travmayı yeniden yaşama,
•Kaçınma ve
•Aşırı uyarılmışlık.
Belirtiler hayatın hemen her yönünü etkiler.
Özgül bir nedensel etkeni olan tek ruhsal hastalıktır: Travmatik olay.
Savaş, deprem ve sel felaketi, fizik ya da cinsel saldırı, cinayet, araç kazaları, toplama kampı ve işkence bu tür olaylara örnek oluşturur.
•Hastalıkta travma ile ilgili yaşantılar, hem anksiyete belirtileri ve hem de depresif belirtiler bulunur.
TSSB gelişimindeki risk etkenleri:
•Travmanın aniliği,
•Süresi ve şiddeti,
•Çocukluk çağı travması olması,
•Borderline, paranoid, bağımlı ya da antisosyal kişilik bozukluğu özelliklerinin olması,
•Aile ya da akran destek sisteminin yetersiz olması,
•Kadın olmak,
•Psikiyatrik hastalıklara genetik yatkınlık,
•Yakın geçmişte strese neden olan yaşam olayları, kontrol merkezinin iç kaynaklı (insan) olmaktan çok dış (doğa) kaynaklı olduğu algısı,
•Yakın geçmişte aşırı alkol alımı
•Ruhsal hastalık öyküsü,
•Nörotiklik-içe dönüklük,
•Düşük zeka ve yaş,
•Yetersiz eğitim düzeyi,
•Sınırlı başa çıkma becerisi,
•Sınırlı sosyal destek,
•Tedavide geç kalınması.
TSSB belirtileri travmatik olaya maruz kaldıktan kısa süre sonra gelişebilir.
Yaygınlık:
•Epidemiyoloji, stresin yoğunluğuna göre değişir.
•Savaş, deprem gibi kitlesel felaketlerde şüphesiz çok daha sık karşılaşılacaktır.
•Genel yetişkin nüfustaki yaygınlığı % 1-%12 arasında değişir.
•TSSB belirtileri tecavüz kurbanlarının % 94’ünde, savaş gazilerinin % 40’ında bulunmaktadır.
Biyolojik etkenler:
•Artmış noradrenerjik duyarlılık, aşırı uyarılmışlık, uyku sorunları ve öfke patlamalarına sebep olur.
•Artmış sempatik sinir sistemi aktivitesi ve reaktivitesi.
•Serotonin agonistleri (ör. M-klorofenilpiperazin) TSSB semptomlarını provake eder.
•Dopamin, TSSB’nun özellikle paranoid ve diğer pşikotik belirtilerinde önemlidir.
•Beyin görüntüleme çalışmaları, çoğunlukla hipokampal atrofi, Brocca alanında azalmış kan akımı, talamik/kortikal aktivite oranında değişiklikler ortaya koymuştur.
POST TRAVMATİK STRES BOZUKLUĞU İÇİN TANI ÖLÇÜTLERİ
Kişi, aşağıdakilerden her ikisini de içeren travmatik bir olayla karşılaşmıştır.
(1) gerçek bir ölüm ya da ölüm tehdidi, ağır bir yaralanma ya da kendisinin ya da başkalarının fizik bütünlüğünü tehdit edecek bir olay yaşamış, böyle bir olaya tanık olmuş ya da böyle bir olayla karşı karşıya gelmiştir.
(2) kişinin tepkileri arasında aşırı korku, çaresizlik ya da dehşete düşme vardır. Not: Çocuklar bunların yerine dezorganize ya da ajite davranışla tepkilerini dışa vurabilirler.
Travmatik olay, aşağıdakilerden biri (ya da daha fazlası) yoluyla sürekli olarak yeniden yaşanır.
(1) Olaya ilişkin tekrar tekrar hatırlanan sıkıntı veren anılar: düşlemler, düşünceler ya da algılar. Not: Küçük çocuklar, travmanın kendisini ya da değişik yönlerini konu alan oyunları tekrar tekrar oynayabilirler.
(2) Olayı, sık sık sıkıntı veren bir biçimde rüyada görme.
•Not: Çocuklar, içeriğini tam anlamaksızın korkunç rüyalar görebilirler.
(3) Travmatik olay sanki yeniden oluyormuş gibi davranma ya da hissetme ( o yaşantıyı yeniden yaşıyor gibi olma duygusunu, ilüzyonları, halüsinasyonları ve dissosiatif ”flashback” epizodlarını kapsar).
(4) Travmatik olayın bir yönünü çağrıştıran ya da andıran durumlarla karşılaşma halinde yoğun bir psikolojik sıkıntı duyma.
(5) Travmatik olayın bir yönünü çağrıştıran ya da andıran olaylarla karşılaşma üzerine fizyolojik tepki gösterme.
Aşağıdakilerden üçünün (ya da daha fazlasının) bulunması ile belirli, travmaya eşlik etmiş olan uyaranlardan sürekli kaçınma ve genel tepki gösterme düzeyinde azalma:
(1) travmaya eşlik etmiş olan düşünce, duygu ya da konuşmalardan kaçınma çabaları.
(2) travma ile ilgili anıları uyandıran etkinlik, yer ya da kişilerden uzak durma çabaları
(3) travmanın önemli bir yönünü anımsayamama
(4) önemli etkinliklere karşı ilginin ya da bunlara katılımın belirgin olarak azalması
(5) insanlardan uzaklaşma ya da insanlara yabancılaştığı duyguları
(6) duygulanımda kısıtlılık (örn. sevme duygusunu yaşayamama)
(7) bir geleceği kalmadığı duygusu (ör. bir mesleği, evliliği, çocukları ya da olağan bir yaşam süresi olacağı beklentisinin kaybolması)
D. Aşağıdakilerden en az ikisinin varlığı ile kendini gösteren, artmış uyarılmışlık semptomlarının sürekli olması:
(1) uykuya dalmakta ya da uykuyu sürdürmekte güçlük
(2) irritabilite ya da öfke patlamaları
(3) düşüncelerini belirli bir konu üzerinde yoğunlaştırmada zorluk çekme
(4) hipervijilans
(5) aşırı irkilme tepkisi gösterme
E. Hastalık hali (B,C ve D Tanı Ölçütlerindeki semptomlar) bir aydan daha uzun sürer.
F. Klinik açıdan belirgin bir sıkıntıya ya da toplumsal, mesleki alanlarda ya da işlevselliğin önemli diğer alanlarında bozulmaya neden olur.
Akut: Semptomlar 3 aydan daha kısa sürer.
Kronik: Semptomlar 1 ay ya da daha uzun sürer.
Gecikmeli başlangıçlı: Semptomlar, stres etkeninden en az 6 ay sonra başlamıştır.
İlaç ve alkol kötüye kullanımı olguların % 40-80’inde gelişmektedir.
AKUT STRES BOZUKLUĞU
•Travmatik olaya erken ve normal tepkileri tanımlamak için kullanılmıştır.
• TSSB belirtilerine ek olarak disosiasyonla ilgili belirtiler de içerir (küntleşme, çevrenin farkında olmanın azalması, derealizasyon, depersonalizasyon, amnezi).
• Bu tanı çoğu klinisyence kabul görmemektedir.
TEDAVİ
•Psikolojik müdahaleler hastanın travma yaşantısını asimile etmesine yardımcı olmayı amaçlar.
•Uzamış exposure işlemleri (video v.b. araçlarla, travmayı hatırlatıcı nesnelere maruz bırakma, imaginatif exposure gibi), bilişsel terapi yararlıdır.
•Sistematik desensitizasyon yerini exposure terapisine bırakmıştır.
•Ancak ilaç tedavisi hala vazgeçilmez araçtır. Seçilecek ilaç hastanın bireysel özellikleri dikkate alınarak belirlenir.
•Temel ilaçlar antidepresanlardır.
•Amitriptilin plaseboya üstündür.
•SSRI’lar hem pozitif hem de negatif semptomların düzelmesini sağlar ve tercih tedavisidirler.
•Anksiyolitikler (alprazolam, buspiron ) yararlı bulunmuştur.
•MAO inhibitörleri dirençli vakalarda kullanılabilir. İmipramin, antikonvülzanlar,buspiron, antipsikotikler ek ilaç olarak kullanılabilir.