Randevu: 0530 850 60 02

Z Kuşağını Tanımak

Değerler, Tercihler, Görüşler

Onbeş-yirmibeş yıllık dönemleri ifade eden kuşak kavramı,
Aynı dönemin ortak akımlarını, ortak süreç ve dönüşümlerini, ortak keder ve sevinçlerini yaşayan nesli, jenerasyonu anlatır.
Yaşanan dönemin baskın çizgi ve renkleri, yaşayanlarda kendini açıkça gösterir.

Sayılar kesinlik göstermese de genel bir kabul olarak 1928 ve 1945 yılları arasında doğmuş, kendilerine çoğu zaman susmaları öğütlenmiş olan Gelenekselciler ya da Sessiz Kuşak, 1946-1960 yılları arasında doğmuş kuralcılığı ve çalışkanlığıyla öne çıkan Baby Boomer (Bebek Patlaması) Kuşağı, 1960-1979 yılları arasında doğan işe bağlılığıyla kendini gösteren X Kuşağı, 1980-1995 yılları arasında doğan Y (Milenyum) Kuşağından sonra gelen ve 1995-2010 yılları arasında doğmuş olan Z Kuşağı beşinci kuşaktır (Strauss ve Howe 1991, Turner, 2015,  Taylor & Keeter, 2010, Dimock).

Z Kuşağı, internet üzerinden tamamiyle bağlantılı bir dünyada doğan, cep telefonları veya iPod’ların olmadığı bir dünyayı da hiç tanımamış ilk nesildir. Bu kuşak bir kitabı bulmak için kütüphane raflarını karıştırmak zorunda kalmadı. Soruların cevaplarını Google ve YouTube’dan bulsalar da kaynakları değerlendirmek için eleştirel düşünme becerilerinden de yoksun kaldılar. Bu kuşak genelde bir makale okumak yerine, onu özetleyen bir video (YouTube) izlemeyi tercih ederken, anlık mesaj yazmak varken e-posta gönderisi ile uğraşmaz, kağıt tabanlı materyalleri sevmezler. Öte yandan herhangi bir soruya saniyeler içinde yanıt buldukları “Google kültürü” Z Kuşağı gençliğinin konsantre olma, yazma ve yansıtma şeklini değiştirmeye devam ediyor (Steyer, 2012, Wallis, 2010).

Z kuşağı üyeleri, argo yazılımı sever, akıllı telefonları sayesinde kol saati veya çalar saat kullanmaz;  onlar “her şeyin merkezidirler” (Rothman, 2016). Birkaç nickname’leri Generation 2020, Internet Nesli (IGen), Digital Yerliler, Ekrancılar ve  Zeds.(zero energy development) olarak öne çıkmıştır.

 Z kuşağı gençliği benzersiz şekilde çeşitlidir; iki ya da çok ırklı çocuklar Amerika Birleşik Devletleri’nde en hızlı büyüyen kesimlerdir. Kentsel alanlarda daha fazla Z Kuşağı gençliği yetişiyor ve onlar önceki kuşaklara kıyasla çok daha farklı kültürel perspektiflere maruz kalıyor (Tacoli, 2012). Z kuşağının üniversite eğitimli bir ebeveyne sahip olma olasılığı, önceki nesil gençlerden daha fazladır.

İlk dönemlerde bireylerin yüz yüze iletişimleri için destekleyici görev gören teknoloji, zamanla üretilen güçlü sanal mecralar nedeniyle yüz yüze iletişimin pratik olmadığı algısını doğurdu (Turkle, 2011, Riva vd., 2012)). Teklifsiz, bireysel ve düz iletişim tarzı ile sosyal ağlar Z kuşağına mensup gençlerin hayatlarının ana unsurudur. Z Kuşağı bireyleri görsel öğrenme biçimlerine daha yatkınlar. Ayrıca, hızlı tempolu multimedya kullanımı öğrencilerin dikkat süresini, karmaşık bilgilere odaklanmasını ve analiz yapmasını güçleştirmektedir. Tüm metni okumak yerine bağlantılı anahtar kelimelerle yanıtları bulmak için yaklaşık sekiz saniye harcamaktadırlar (Rothman, 2016). Dijital olarak aşılanmış sosyal DNA’ları bu kuşağı benzersiz kılmaktadır (Seemiller ve Grace, 2017).

Z kuşağı gençliği önceki kuşaklara göre çok daha hızlı ve yoğun yararlı/toksik bilgilere erişebilen  “dijital yerliler”dir (Palley (2012). Düşünmeleri, yaşayışları, tüketimleri, vazgeçişlerindeki en önemli öge hızlılık, yalnızlaştırıcı bir özgürlük ve asosyallik gibi görünmektedir.

Z Kuşağı, Türkiye’nin toplam nüfusunun yaklaşık %20’sini oluşturmaktadır (TÜİK, 2021). Türkiye’nin ve tüm ülkelerin yakın geleceğinde bu kuşağın belirleyici olacağı açıktır.

Z kuşağıyla ilgili çalışmaların daha çok önceki kuşaklarla karşılaştırmaya yönelik olduğu görülmektedir. Ayrıca var olan çalışmaların büyük kısmı gelişmiş Batı ülkelerinde gerçekleştirilmiş olup bu bulguların farklı ülke ve kültürlere genellenmesi kısıtlıdır. Ülkemizdeki alan yazın incelendiğinde, Z kuşağı ile ilgili çalışmalar genellikle 400’den az örneklemle ve belli bir konuyla sınırlı olan tutum araştırması biçimindedir. Aynı örneklemde birden çok araştırma alanının değerlendirildiği (politik, psikolojik, eğitim, din vb.) çalışma sayısı halen yeterli değildir (Kırık ve Köyüstü, 2018).

Öte yandan dünya coğrafyasında aynı dönemin insanları benzer sosyokültürel süreçleri yaşamaz; “kuşaklar” bölgesel hatta ülkesel farklılıklar ve renkler içerir.
Bulunduğumuz coğrafya kadar yaşadığımız dönem de biraz da kaderimizdir.

x               x              x

Bu araştırmada 19 ve 25 yaş aralığında yer alan, farklı sosyoekonomik bölgelerde yerleşik 517’si kadın (%51,7), 483’ü erkek (%48,3) 1000 katılımcı üzerinden gençlerimizin beklentileri, kaygıları, değer yargıları, önem atfettikleri konular, siyasi eğilimleri ve siyasi liderlerden beklentileri, internet kullanımları, ülke dışında yaşama eğilimleri gibi özellikleri araştırıldı.

Özetle gençlerimizin kaygı duydukları konular içinde;

ülkenin ekonomik durumu (%76,6),

gelecekleri (%72,4) ve

kariyer/iş imkânları (%68,5) en üst sırada yer alırken;

Ülke yönetimine talip bir liderden beklentiler içinde;
İlk iki özellik
Güvenilirlik (%86) ile
Dürüstlük ve tutarlılık (%85,7) oldu.
Çalışkanlık, bilgi ve kültür de gençlerin liderde yüksek oranda önemsedikleri özellikler arasındadır.

Katılımcıların en çok önem atfettikleri konular:

özgür olmak (%79,9),

adil ve refah içinde bir toplumda yaşamak (%79,4) ve

hayatına yön verebilmek (%73,8) olarak bildirildi.

İnterneti en sık kullanma amaçları ise,

sosyal medya takibi (%67,4) ve

sohbet etme/haberleşme (%52,8) olarak yanıtlandı.

Eğitim, iş gibi amaçlarla yurt dışında yaşamak isteyenlerin oranı %32 iken yine aynı amaçlarla yurt dışına gidip sonra ülkesine dönmek isteyen gençlerin oranı da %31,3 olarak bulundu.

Covid 19 pandemisi nedeniyle gençlerimizin %60 kadarı psikolojik durumlarının, %55 kadarı eğitim hayatlarının olumsuz etkilendiğini belirtti.

Gençlerimizce bildirilen en yaygın siyasi eğilimler:

Atatürkçü (%38,3),

Milliyetçi (%37,3),

Apolitik (%30,2) ve

Muhafazakâr (%27,8) olarak bildirilmiştir.

Yalnızca 293 (%29,3) katılımcı hane gelirlerinin 10 bin TL ve üzerinde olduğunu,
geri kalanlar daha alt düzeyde ailesel aylık gelirleri olduğunu beyan etti.
Mali verilerin güvenilirliği tartışmalı olsa da bildirilen rakamlar incelenen nüfusun önemli bir kısmının oldukça düşük gelir gruplarında yer aldığını göstermektedir.
Kişisel olarak bir bilgisayara sahip olduğunu bildiren katılımcı oranı %71’dir:
Bu oran yeterli olmamakla birlikte, “akıllı” telefonların da bilgisayar işlevi de gördüğü unutulmamalıdır.

Gençlerimiz kendileri için en önemli 3 sorunu:
%69,3 oranında işsizlik,
%65,7 oranında yoksulluk,
%64,9 oranında ise şiddet ve zorbalık olarak cevapladı.
Bu veriler ülkemiz için önceliğin ekonomi ve güvenlik sorunu olduğuna işaret etmektedir.

Gençlerimizin 11 farklı özellik içinde ülke yönetimine talip liderde
en az önem atfettikleri özellikler ise
karizma (%36,8) ve
otoriterlik (%57,3) oldu.
Bu veriler gençlerimizin önceki kuşaklara göre daha rasyonel kararlar verme eğiliminde olduklarını, ülke ve dünyadaki güncel tartışmaları izlediklerini düşündürmektedir.
Genç kuşaklar somut ve gündelik hayatlarına dokunacak özellikler aramaktadırlar.

Eğitimle ilgili olarak iyileştirilmesi beklenen iki önemli husus fırsat eşitliği ve ölçme değerlendirme sistemidir.

Gençlerimiz arasında ülkenin gidişatından memnun olmadığını net olarak beyan edenlerin oranı %48’dir.

Son söz ya da sözün bitişi:

Üniversite eğitimli bir ebeveyne sahip Z kuşağı mensubu oranı önceki nesillerden çok daha fazladır.
Z kuşağı üyeleri, şimdiye kadarki en iyi eğitimli nesil olma yolundadırlar.
Dramatik olan ise sosyal medya okur yazarlığındaki yetersizliğimizdir: Her kişiyi, her hareketi hedef alan sayısız iletilere maruz kalan gençlerimiz “yeryüzünde iyi insan kalmadığı” şeklinde bir demoralizasyon da yaşamaktadır.
Bu kuşağın siyasi etkinliği, istikrarlı bir şekilde artmaya devam edecektir.
Z kuşağının en temel sorunu belirsiz bir geleceğe bakıyor olmalarıdır;
Oluşturulacak politikaların temel özelliği de belirsizliği ortadan kaldıracak çözümler üretmek olmalıdır.

Dijital ve müthiş bir hızla değişen dünyaya doğan Z Kuşağı her sözü, her eylemi sorgulayıp sır perdesi ardındaki efsaneleri ortadan kaldırmaktadır.

Önceki kuşakları uçuran söylemler, sözler, şiirler, Z Kuşağı için birer replik’ten öteye gitmemektedir.

Bu kuşak bir ölçüde ben-merkezciliği kadar özgürlüğe düşkünlüğü ve büyük anlatılardan çok davranışlara, duygudan çok akla ağırlık veren bir kuşak olacak gibidir.

SEÇİLMİŞ KAYNAKÇA

Kırık, A. M., ve Köyüstü, S. (2018). Z Kuşaği Konusunda Yapilmiş Tezlerin İçerik Analizi Yöntemiyle İncelenmesi. Gümüşhane Üniversitesi İletişim Fakültesi Elektronik Dergisi, 6(2), 1497-1518.

Palley, W. (2012). Gen Z: Digital in their DNA. New York, NY: Thompson.

Riva, G., Baños, R. M., Botella, C., Wiederhold, B. K., & Gaggioli, A. (2012). Positive technology: using interactive technologies to promote positive functioning. Cyberpsychology, Behavior, and Social Networking, 15(2), 69-77. DOI: 10.1089/cyber.2011.0139

Rothman, D. 2016. A Tsunami of learners called Generation Z. http://www.mdle.net/Journal/A_Tsunami_of_Learners_Called_Generation_Z.pdf

Seemiller, C., ve Grace, M. (2017). Generation Z: Educating and engaging the next generation of students. About Campus, 22(3), 21-26.

Steyer, J. (2012). Talking back to Facebook. New York, NY: Scribner.

Strauss, W., ve Howe, N. (1991). Generations: The history of America’s future, 1584 to 2069. New York: Quill.

Tacoli, C., McGranahan, G., ve Satterthwaite, D. (2012). Urbanization, poverty and inequity: Is rural–urban migration a poverty problem, or part of the solution?. In The New Global Frontier (pp. 37-54). Routledge.

Taylor, P., & Keeter, S. (Eds.). (2010). Millennials: A portrait of generation next. Washington, DC: Pew Research Center. Retrieved from http://www

-open-to-change.pdf

TÜİK, İstatistiklerle Gençlik, 2021 https://data.tuik.gov.tr/Bulten/Index?p=Istatistiklerle-   Genclik-2021-45634#:~:text=T%C3%9C%C4%B0K%20Kurumsal&text=Adrese%20Dayal%C4%B1%20N%C3%BCfus%20Kay%C4%B1t%20Sistemi,971%20bin%20289%20ki%C5%9Fi%20oldu. (Erişim tarihi: 01.06.2022)

Turkle, S. (2011). Alone together: Why we expect more from technology than each other. New York, NY: Basic Books

Turner, A. (2015). Generation Z: Technology and social interest. The journal of individual Psychology, 71(2), 103-113.

Wallis, C. (2010). The impacts of media multi-tasking on children and learning development (report from a research seminar). New York, NY: Joan Ganz Cooney Center at Sesame Workshop. Retrieved from http:// multitasking.stanford.edu/MM_FinalReport_030510.pdf

Prof. Dr. Rüstem Aşkın

Prof. Dr. Rüstem Aşkın

Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı
Psikiyatri & Psikoterapi

Yorum yapın